CARTOONISTS RIGHTS NETWORK INTERNATIONAL
  • Latest News
  • About
    • Who We Are
    • Testimonies
    • Board of Directors
    • Regional Reps
    • Major Support
    • 990’s / 501(c)3
    • Privacy Policy
  • Our Clients
    • Cartoonists Under Threat
    • Legal Guidance
    • Award Winners
      • Where They Are Now
  • Blog
  • Contact Us
  • DONATE

Twenty-four human rights orgs call on Turkey to release all those arbitrarily detained, now at risk of Covid-19

0
Article 19 rallied free speech and human rights orgs to join the initiative.

In March CRNI lent our voice in urging the Turkish government to release all criminalised human rights defenders endangered as the country contends with the coronavirus crisis and prison populations experience particular vulnerability. Now, in a second statement, we acknowledge the progress made but demand an immediate resolution and amnesty for all arbitrary detainees in Turkey.

In the early hours of Tuesday 14 April, the Turkish Parliament passed a law which will lead to the release of up to 90,000 prisoners. However, it excludes scores of journalists, human rights defenders, politicians, lawyers and others arbitrarily detained pending trial or serving sentences following unfair trials under Turkey’s overly broad anti-terrorism laws which facilitate incarceration for exercise of free speech.

While we welcome any measures taken to alleviate overcrowding in Turkey’s prisons, the new measures unjustifiably exclude tens of thousands who are imprisoned for the peaceful exercise of their rights. ARTICLE 19, Punto24 and the 22 undersigned organisations call on the Turkish authorities to take immediate steps to fulfill their human rights obligations by releasing all those arbitrarily detained for exercising their right to freedom of expression and help mitigate the threat caused by the Covid-19 public health pandemic

The adoption of the law, which is part of the government’s judicial reform strategy announced in 2019, was fast-tracked in light of the Covid-19 pandemic and the need to alleviate overcrowding in Turkey’s prisons. The new law comes into force as Turkey’s Justice Ministry has announced the death of three prisoners from Covid-19 on 13 April. The new law does not apply to individuals in pre-trial detention and also excludes anyone convicted of terrorism-related crimes, espionage or crimes against the intelligence services – laws which are frequently used to prosecute journalists, human rights defenders and others. This means many thousands of individuals whose only crime is the exercise of their right to freedom of expression are effectively excluded from release and are at increased risk of contracting the disease in prison.

Among them are Ahmet Altan, 70, who is awaiting appeal after being sentenced to 10.5 years in prison for “aiding a terrorist organization without being its member”, on the basis of his expression of political views, his previous role as editor of Taraf newspaper, and alleged contacts. It also includes businessman Osman Kavala, who has been in pre-trial detention for over two and a half years, currently on the charge of “espionage” and Kurdish politician Selahattin Demirtas, who has been in prison since November 2016 and whose release has been repeatedly blocked despite a European Court decision ordering it. Journalists Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Ferhat Çelik and Aydın Keser, were remanded in prison in March, on charges under the Law on National Intelligence Agency, in connection with their reporting on the death of an intelligence officer in Libya.

Turkey is subject to the authority of both the UN Subcommittee on Prevention of Torture and the European Committee on the Prevention on Torture who respectively have issued calls to “reduce prison populations and other detention populations, wherever possible” and said concerted efforts by all relevant authorities to resort to alternatives to deprivation of liberty “ is imperative, in particular, in situations of overcrowding.”

We likewise urge the Turkish authorities to follow the advice of the World Health Organisation, which strongly recommends States give enhanced consideration to non-custodial measures at all stages of the administration of criminal justice, including at the pre-trial, trial and sentencing as well as post-sentencing stages. It also urges priority be given to conditional release, particularly for older persons, ill people, and others (including pregnant women) with specific risks related to Covid-19. The WHO has made it clear that without taking urgent measures in prisons to reduce the spread of the virus, efforts to control the spread of Covid-19 in the community are also likely to fail.

The Turkish courts frequently justify pre-trial detention on the grounds of flight risk or tampering with evidence. Given the closure of borders due to the pandemic, it is difficult to see what justification there is for holding individuals in pre-trial detention for lengthy periods in what is now an extremely high risk situation.

To protect the human rights of prisoners, including their right to life and health, and to protect the health of the public at large, the Turkish authorities should now enact immediate measures to release all those arbitrarily detained, whether in pre-trial detention or after conviction, particularly given many are vulnerable to Covid-19 due to their age or underlying health conditions. We urge the authorities to move now to prevent a humanitarian disaster. Failure to release those detained and imprisoned in unfair trials and on spurious charges, which would help reduce the spread of a deadly disease in detention, would show further alarming disregard for human rights by the Turkish government.


14 Nisan Salı gününün ilk saatlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi 90 bin mahkûmun tahliyesine yol açacak bir yasa tasarısını kabul etti. Ancak bu yasa, Türkiye’nin kapsamı aşırı derecede geniş tutulan ve ifade özgürlüğünün kullanımının hapisle cezalandırılmasını kolaylaştıran terörle mücadele yasaları uyarınca keyfi olarak tutuklanmış veya adil olmayan yargılamaların ardından mahkûm edilmiş çok sayıda gazeteci, insan hakları savunucusu, siyasetçi, avukat ve diğer kişileri kapsamıyor.

Türkiye’deki cezaevlerinde yaşanan aşırı kalabalıklaşma sorununu çözmeye yönelik her önlemi memnuniyetle karşılıyoruz, ancak bu yeni önlemler haklarını barışçıl bir şekilde kullandığı için hapsedilen on binlerce kişiyi herhangi bir gerekçe göstermeksizin dışlamakta. ARTICLE 19, Punto24 ve aşağıda imzası bulunan 22 örgüt, Türkiye yetkililerini ifade özgürlüğü haklarını kullandıkları için keyfi olarak tutuklanan herkesi serbest bırakarak insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmeye ve Covid-19 salgınının sebep olduğu kamu sağlığı tehdidini azaltmaya yönelik adımları bir an önce atmaya çağırmaktadır.

2019’da açıklanan Yargı Reformu Stratejisi kapsamında hazırlanan yasal düzenlemenin çalışmaları Covid-19 salgını ve Türkiye cezaevlerindeki aşırı kalabalıklaşmayı giderme ihtiyacı nedeniyle hızlandırıldı. Düzenlemenin yasalaşması, 13 Nisan tarihinde Adalet Bakanının üç mahkûmun Covid-19 nedeniyle öldüğünü açıklamasının ardından geldi. Yeni yasa tutukluları kapsamıyor; gazeteciler, hak savunucuları ve diğer kişilerin yargılanmasında yaygın olarak kullanılan terör, casusluk ve MİT yasasını ihlal suçlamalarından hüküm alan mahpuslar ise yasanın öngördüğü infaz indirimlerinden faydalanamıyor. Bu, tek suçları ifade özgürlüğünü kullanmaktan ibaret olan binlerce kişinin tahliye imkanından mahrum bırakılması ve cezaevinde giderek artan hastalanma ihtimaliyle karşı karşıya kalması anlamına geliyor.

Bu kişilerin arasında siyasi görüşlerini ifade etmesi, Taraf gazetesinde yöneticilik yapması ve sahip olduğu iddia edilen bağlantıları nedeniyle “üye olmadan örgüte yardım” suçlamasıyla 10,5 yıl hapse mahkûm edilen ve halen temyiz sonucunu bekleyen 70 yaşındaki Ahmet Altan,en son “casusluk” suçlamasıyla tutuklanan ve 2,5 yıldır cezaevinde bulunan iş insanı Osman Kavala ve Kasım 2016’dan beri cezaevinde bulunan ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına rağmen tahliyesi defalarca engellenen Kürt siyasetçi Selahattin Demirtaş da bulunuyor Yine gazeteciler Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Ferhat Çelik ve Aydın Keser Libya’da ölen istihbarat görevlisiyle ilgili haber nedeniyle “MİT Kanunu’na muhalefet” suçlamasıyla Mart ayında tutuklandı.

Türkiye, hem “mümkün olan her koşulda cezaevleri ve diğer merkezlerde tutulan nüfusun azaltılması” çağrısında bulunan BM İşkenceyi Önleme Alt Komitesi, hem de ilgili makamların kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakmaya alternatif önlemlere başvurulmasına yönelik ortaklaşa hareket etmelerinin “özellikle aşırı kalabalıklaşma yaşanan durumlarda zaruri” olduğunu açıklayan Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesinin yetkisine tabidir.

Benzer şekilde, Türkiye yetkili makamlarını, devletlere ceza hukukunun uygulanmasının soruşturma, kovuşturma, hüküm ve hüküm sonrası da dahil olmak üzere tüm aşamalarında hapsedilme dışı tedbirleri daha fazla göz önünde bulundurmasını şiddetle öneren Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) tavsiyesine de uymaya çağırıyoruz. DSÖ, özellikle belirli bir yaşın üstünde, hasta ve Covid-19 açısından özel risklere sahip diğer mahpusların (hamile kadınlar dahil) şartlı tahliyesine öncelik verilmesi gerektiğini de belirtmektedir. DSÖ, ayrıca cezaevlerinde virüsün yayılmasını engelleyecek acil tedbirler alınmadığı takdirde toplumda Covid-19’un yayılmasını kontrol altına almaya yönelik tüm diğer çabaların da sonuçsuz kalacağı yönünde açıkça uyarıda bulunmaktadır.

Türkiye’de mahkemeler, tutukluluk tedbirine başvurulmasının gerekçesi olarak kaçma şüphesi veya delilleri karartma şüphesini sıklıkla öne sürmektedir. Küresel salgın nedeniyle sınırların kapalı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, içinde bulunulan bu son derece yüksek riskli dönemde uzun tutukluluk için ne türden bir gerekçe öne sürülebileceğini anlamak mümkün değildir.

Yaşam hakkı ve sağlık hakkı da dahil olmak üzere mahkûmların insan haklarını güvence altına almak ve genel olarak toplumun sağlığını korumak adına, Türkiye yetkilileri, özellikle de pek çoğunun yaş veya kronik hastalıkları nedeniyle Covid-19 açısından risk grubunda bulunduğu dikkate alındığında, halihazırda tutuklu veya hükümlü olmalarına bakılmaksızın keyfi olarak hapsedilmiş tüm mahkûmların salıverilmelerini sağlayacak tedbirleri acilen hayata geçirmelidir. Yetkilileri bir insani felaketi önlemek adına derhal harekete geçmeye çağırıyoruz. Haksız yargılamalar ve uydurma suçlamalarla cezaevlerinde tutuklu veya hükümlü olarak bulunan kişilerin ölümcül bir hastalığın cezaevlerinde yayılmasını azaltmak amacıyla tahliye edilmemesi, Türkiye hükümetinin insan haklarına duyarsızlığının daha da endişe verici bir boyuta ulaştığının göstergesi olacaktır.


Signatories

ARTICLE 19
Punto24, Platform for Independent Journalism
Articolo21
Association of European Journalists (AEJ)
Cartoonists Rights Network International (CRNI)
Danish PEN
English PEN
European Centre for Press and Media Freedom (ECPMF)
German PEN
Human Rights Watch
IFoX / Initiative for Freedom of Expression
Index on Censorship
International Press Institute (IPI)
International Federation of Journalists
Norwegian PEN
Osservatorio Balcani e Caucaso Transeuropa (OBCT)
PEN America
PEN International
PEN Turkey
Reporters Without Borders (RSF)
South East Europe Media Organisation (SEEMO)
Swedish PEN
Turkey Human Rights Litigation Support Project (TSLP)
Wan-Ifra / World Association of News Publishers

İmzalayanlar

ARTICLE 19
Punto24, Bağımsız Gazetecilik Platformu
ARTICOLO 21
Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF)
Avrupa Gazeteciler Birliği (AEJ)
Dünya Gazete Yayıncıları Birliği (WAN-IFRA)
Düşünce Suçu’na Karşı Girişim (IFoX)
Güneydoğu Avrupa Medya Organizasyonu (SEEMO)
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW)
Osservatorio Balcani e Caucaso Transeuropa (OBCT)
PEN Amerika
PEN Almanya
PEN Danimarka
PEN İngiltere
PEN Norveç
PEN Türkiye
PEN İsveç
Sansür Endeksi (Index on Censorship)
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF)
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI)
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ)
Uluslararası Karikatürist Hakları Ağı (CRNI)
Uluslararası PEN
Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi (TLSP)


 To Report a Cartoonist in Danger  Email Cartoonists Rights Network International

Previous
Turkey must free imprisoned human rights defenders endangered by COVID-19
Next
Ted Rall denied his day in court
CRNI
Twitter
Facebook
Instagram
TOOT US ON MASTODON!


Our awards-giving partners, Freedom Cartoonists Foundation, Geneva


Categories

GDPR

Visitors to this site based in the EU – please be aware this site uses Cookies. Full details in our Privacy Policy.

CARTOONISTS RIGHTS
DEFENDING CARTOONISTS ON THE FRONTLINES OF FREE SPEECH